Besmele her hayrın başıdır..İnşallah bu blog da hayırlı işlere vesile olur.Bu blogun amacı başlama tarzından da anlaşılacağı üzere maneviyatın paylaşımı ,bunu yaparken de kaynağı en başta kitapların en büyüğü olan Kuran-ı Kerim olacak ve ardından büyük alimlerin kitaplarından istifade edilecektir.Yalnızca inanç dünyamızdan değil hayatın her safhasından konular ve hikayeler paylaşılacaktır.Aynı zamanda ekonometri ile ilgili hertürlü bilgi ve belge paylaşılacak isteyenlere gerekli yardımlar yapılacaktır.Saygı ,sevgi ve hürmetle...
Mevlânâ Hazretleri'nin Mesnevî'sinde, "Secde et de yaklaş" (Alak,19) ayetine dair anlatılan hikaye: "Bir dere kıyısında yüksek bir duvar vardı Duvarın üstüne de, susamış dertli biri çıkmıştı Suya ulaşmasına, susuzluğunu gidermesine o duvar engel oluyordu Susuz adam da su için balık gibi çırpınıyordu Ansızın suya bir kerpiç parçası attı Kerpicin düşmesi ile suyun çıkardığı ses, kulağına bir söz gibi geldi Suyun sesi bir sevgilinin sesi gibi tatlı idi O su sesi, adamı üzüm suyu gibi mestetti Mihnetlere, dertlere uğramış adam, suyun tertemiz sesini duymak için duvardan kerpiç koparıp suya atmaya başladı Sudan da ses geliyordu Su “Ey insanoğlu!” diyordu, “böyle kerpiç atmaktan, beni rahatsız etmekten sana ne fayda var?” Susamış adam cevap verdi de, dedi ki: “Ey su, bu atıştan benim için iki fayda vardır Bu yüzden kerpiç atmaktan vazgeçemem” “Birinci fayda: Benim suyun sesini duymamdır O ses, susuzlara rebâb sesi gibi pek tatlı gelir Su sesi, İsrâfil’in sesine benzi...
Yorumlar
Yorum Gönder